Türkiye’de 1940’ta uygulanmaya başlanan yaz-kış saati uygulaması, 2016 senesinde “tutum” nedeni öne sürülerek kaldırıldı. 2018’de ise Resmi Gazete’de piyasaya çıkan kararla “yaz saati” kalıcı hale geldi. Enerji ve Doğal olarak Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ağustos ayında yapmış olduğu açıklamada söz mevzusu durağan(durgun) saat uygulamasıyla beş yılda 6 milyar TL tutum edildiğini savunmuştu. Bakanın sözlerine rağmen Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şube Müdürü Ali Fuat Aydın, Cumhuriyet’e yapmış olduğu açıklamalarda, “Bu durumun trafik, psikoloji, enerji tüketimi, kamu güvenliği şeklinde pek oldukça mevzuda negatif tesir yapmış olduğu bilinmektedir. Tüketim verilerine bakıldığında bilhassa uygulamanın başladığı yıl sonrasında aynı dönemde tüketim verilerinde artış olduğu görülmekte, bu da tutum edilmiş olduğu iddialarını desteklememektedir” demişti. Saat uygulamasının ekonomik boyutunun yanı sıra bir de öğrencileri etkileyen tarafı bulunuyor. Uygulamanın öğrenciler üstündeki etkilerini uzmanlar Cumhuriyet’e söyledi.
“ÇOK ERKEN KALKIYORLAR”
Talebe Veli Derneği (VELİ-DER) Genel Başkanı Ömer Yılmaz uygulamaya tekrardan geçilmesi gerektiğine vurgu yapmış oldu. Yılmaz, “Çocuklar sabah erken saatlerde kalkmak zorunda kalıyor. Okul çıkış saatlerinde de mesele yaşıyorlar. Daha önceki yıllarda da geçilmesini talep etmiştik sadece karar alıcılar bu konudaki nedenini de tam anlatamıyorlar. Evlatların gidiş saatlerinin oldukça erken olmasına bakıyoruz. Gün ışığından faydalanılmıyor. Çocuklar karanlıkta kalkıyor ve erken saatte gidiyorlar” dedi. Öğrencilerin ders verimliliğini negatif etkilediğini söyleyen Yılmaz, “Gelecek aylarda çocuklar karanlıkta okula gidecekler. İlkokuldaki çocuklar birkaç ders uyuyor ve bilimsel nitelikli gelişimleri de etkileniyor. Bilhassa lisede okuyan çocuklar bulunduklarından daha uzak ilçelere gidiyorlar. Dolayısıyla oldukça erken saatte kalkıyorlar. Haliyle evlatların karanlık saatlerde gitmesi güvenlik açısından da mesele doğuruyor. Gün ışığından yararlanmak istiyoruz. Bir an ilkin kış saati uygulamasının hayata geçirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Mevzuya ilişkin konuşan çocuk, genç ve erişkin psikiyatristi Prof. Dr. Bengi Semerci ise “Evlatların ve gençlerin öğrenmelerini ve performanslarını sıhhatli bir halde arttırmanın yollarını araştıran bir oldukça emek verme var. Uyku mühim konulardan biri. Uyku bedensel gelişim üstünde olduğu şeklinde öğrenme ve toplumsal ilişkiler için de mühim. Uykusuz kalmak evlatların organizasyon, planlama ve sorun çözme yetilerini negatif etkisinde bırakır. Odaklanmalarını bozar, dikkat sürelerini azaltır, hafızalarını etkisinde bırakır” dedi. Semerci, “Uykuyla bağlantılı melatonin hormonu gün ışığının gelmesi ile baskılanır ve uyanma adım atar. Karanlıkta bu süreç olmadığı için uykulu olma hali devam edecek, bu da evlatların öğrenmelerini negatif etkileyecektir. Bundan dolayı evlatların okula gitme saatleri gün doğumundan sonraya ayarlanmış olmalıdır” dedi.
MİLYONLARCA ÖĞRENCİ MAĞDUR
Ulusal Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verilerine gore, Türkiye’de okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde 9 milyon 928 bin 304’ü adam, 9 milyon 227 bin 267’si kız olmak suretiyle toplam 19 milyon 155 bin 571 talebe, örgün eğitim aldı. Ortaöğretimdeki 6 milyon 543 bin 599 öğrencinin 4 milyon 92 bin 604’ü genel liselerde, 1 milyon 833 bin 717’si mesleki ve teknik liselerde, 617 bin 278’i de imam hatip liselerinde eğitim aldı. İlköğretim ve ortaöğretimde okuyan milyonlarca talebe kış döneminde karanlıkta okula gitmek zorunda
kalıyor.
Yoruma kapalı.