Bu başarının ardında kullanımı kolay video üretme araçları ve geniş müzik kütüphanesi benzer biçimde özellikler içeriyor. TikTok bununla beraber içerik üreticisi ve tüketicisi arasındaki ayrımı asla olmadığı kadar bulanıklaştırıyor. Sadece en kuvvetli özelliği kullananların ana sayfasını düzenleyen algoritmaları.
TikTok kullanıcıları, hiçbir hesabı takip etmese bile ekranlarında sonu gelmeyen bir video akışıyla karşı karşıya kalıyor. Bu da uygulamaya rakiplerin önüne geçmesi için mühim bir fırsat sunuyor.
ALGORİTMA EKİBİ BİLE BU SORUNUN CEVABINI BİLMİYOR
Arkadaşı yada takip edeni olmayan Feysbuk yada Twitter hesaplarını kullanmak birçok kullanıcı için can sıkan olabilir. Sadece TikTok ilk günden itibaren kullanıcılara dinamik bir ortam sağlıyor. Sadece algoritmaların görevi bununla sınırı olan değil. Kullanıcılar videoları izlemeye ve beğenmeye başladıkça ekrana düşen içeriklerin yapısı da değişiyor. Platform, hangi videoların hangi kullanıcının ilgisini çekeceğini tahmin etmede fazlaca iyi.
Independent Türkçe’nin haberine gore firmanın 2020’de yayımladığı bir açıklamada bu algoritmaların nasıl çalıştığına dair şu ifadelere yer verilmişti:
Tavsiyeler, beğendiğiniz yada paylaştığınız videolar, takip ettiğiniz hesaplar, yorumlarınız ve ürettiğiniz içerik benzer biçimde birçok faktöre dayanmaktadır.
Öte taraftan TikTok Boom: Çin’in Bomba Uygulaması ve Toplumsal Medyada Süper Güç Yarışı (TikTok Boom: China’s Dynamite App and the Superpower Race for Social Media) kitabının yazarı Chris Stokel-Walker, bu algoritmaların arkasındaki kati faktörlerin bilinmediğini vurguluyor.
The Guardian’a konuşan Stokel-Walker, kitabımda TikTok’ta neyin viral bulunduğunu takip etmekle göreve getirilmiş bir kişiyle konuştuğunu aktarıyor:
Bana ‘Bunun tarifi, büyülü bir formülü yok. Algoritma ekibi bile bu probleminin yanıtını bilmiyor. Fazlaca sofistike’ dedi.
Bu algoritmalar, her kullanıcının küresel çapta ünlenme şansına haiz olduğu anlamına da geliyor. Asla takip edeni olmayan bir hesaptan paylaşılan video, başka kullananların ekranlarına düşüp de beğeni aldığında son aşama hızlı bir halde binlerce ve hatta milyonlarca seyirciye ulaşabiliyor.
Videoların kısa olması ve acele bitmesi de TikTok’un verilerini hızla geliştirmesini sağlıyor. Stokel-Walker, “YouTube’da bir saatte kaç video izlediğinizi ve hakkınızda üretilen verileri düşünün” diyor:
Şimdi de TikTok’ta kaç video izleyebileceğinizi düşünün. Şirket, fazlaca bağımlı bulunduğunu düşündüğü kullanıcılara telefonu kapatmaları icap ettiğini söyleyen mesajlar bile attı.
FACEBOOK VE YOUTUBE, TIKTOK’UN ÖZELLİKLERİNİ KOPYALIYOR
Eylül 2016’da Çinli teknoloji devi ByteDance tarafınca piyasaya sürülen TikTok, Eylül 2021’de kullanıcı başına uygulamada geçirilen averaj sürede YouTube’u geride bıraktı. O zamandan beri de önder pozisyonda.
Batılı toplumsal medya devleri, TikTok’un özelliklerini kopyalayarak yarışmaya çalışıyor.
Mesela YouTube, kısa ve amatör video paylaşımına olanak tanımak için YouTube Shorts kategorisini kullanıma açarken, Instagram ve Feysbuk da algoritmalarını birbirini takip etmeyen kullananların birbirinin ana sayfasına düşebileceği şekilde güncellemişti.
Öte taraftan Instagram’daki bu değişim kullananların tepkisini çekiyor. Kim Kardashian ve Kyle Jenner benzer biçimde meşhur adlar de dahil olmak suretiyle birçok kullanıcıdan eleştiri alan Instagram, kısa süre ilkin bu özelliklerden geri adım attı.
Jenner, “TikTok olmaya çabalamayın, yalnızca arkadaşlarımın güzel fotoğraflarını görmek isterim” demiş ve birçok kullanıcı ona hak vermişti.
ÇİN, ABD’Yİ İZLİYOR
Uygulama toplumsal medya kullanıcıları içinde bir çılgınlık benzer biçimde yayılsa da ABD’li siyasetçiler, Çin’in TikTok’u kendi propagandasını yapmak için kullandığını korumak için çaba sarfediyor.
ABD’li yazar Gordon Chang, “TikTok, burada uyuşturucu kullanımını teşvik ediyor. Pekin’in Amerikalıların inanmasını istediği her türlü şeyi öne çıkarıyor. Çin’de ise durum fazlaca değişik” ifadelerini kullanıyor.
Çin’in Yaklaşan Çöküşü (The Coming Collapse of China) kitabının yazarı olan Chang, Çin’in 2011’de çökeceğini iddia etmişti.
Fox News’e konuşan yazar, “Çin’in TikTok’u gizlice ve yasadışı bir halde Amerikalılar hakkında data edinmek için kullandığına inanıyoruz” diyor.
Çin’de TikTok’un “Douyin” adlı bir versiyonu kullanılıyor. ByteDance ve Douyin de dahil olmak suretiyle 30 Çinli teknoloji devi, ağustos ayında algoritmalarını Çin Siber Uzay İdaresi’ne açmak mecburiyetinde bırakılmıştı.
Zira Çin’deki yasalar, algoritma verilerinin hükümetle paylaşılmasını gerektiriyor.
ABD Senatörü Marsha Blackburn’ün hususi kalemi Chuck Flint, TikTok algoritmalarının “fazlaca hain amaçlar” için kullanıldığını iddia ediyor:
Douyin algoritma verilerini paylaşıyor. Bu yüzden TikTok’un da muhtemelen paylaştığını düşünüyoruz.
TikTok temsilcileri ise bu iddiaları yalanlıyor ve uygulamanın, ABD’lileri gözetlemek için kullanılmadığını söylüyor.
Yoruma kapalı.