Haliç Kurultay Merkezi’nde devam eden İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda gergin anlar yaşandı.
Başkan adaylarından avukat Elif Görgülü’nün hitabı esnasında kürsüye gelen İran asıllı avukat Şerare Erfan, Mahsa Amini‘n öldürülmesi ile ilgili bir dakika konuşma yapmak istedi.
Avukat Elif Görgülü, kendi konuşmasının son 1 dakikalık bölümünde kürsüyü Şerare Erfan’a devretmek istediğini söylemiş oldu. Görgülü hemen sonra, Erfan’ı kürsüye çağrı etti.
DİVAN KURULU KARŞI ÇIKTI
İstanbul Barosu Divan Kurulu üyeleri ise bu duruma karşı çıktı. Divan Kurulu sözcüsü, gündeme bakılırsa şu anda adayların konuşmalarını yaptıklarını belirterek, “Kürsü işgali benzer biçimde bir konuşmayı kimse yapmamalıdır” dedi.
Bunun üstüne, Divan Kurulu üyeleri ile salonda bulunan avukatlar içinde gergin anlar yaşandı. Kürsü önüne toplanan avukatlar, Şerare Erfan’a izin verilmediği için Divan Kurulu üyelerini protesto ettiler.
“DÜNYANIN BÜTÜN DENGESİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK BİR DEVRİM SÖZ KONUSU İRAN’DA”
İstanbul Barosu avukatlarından bulunduğunu ve 1988’den beri Türkiye’de yaşadığını belirten Erfan, “Oldukca değişik bir durum var şu anda. Dünyanın tüm dengesini değiştirebilecek bir devrim söz mevzusu İran’da. Ben divandan başta yazılı bir dilekçeyle bana bu mevzuda bir hak tanımalarını istedim bir söz vermelerini istedim, ‘Saçlarımı kesmek isterim’ dedim. Oldukca açık bir halde bu tarz şeyleri dilekçemde yazdım. ‘Değerlendireceğiz’ dediler. ‘Ben o kürsüye çıkacağım fakat’ dedim. Değerlendirmediler, kürsüye çağırmadılar” dedi.
İranlı avukat Erfan, kürsü önünde yaşanmış olan gerginliğe ilişkin de şu detayları paylaştı:
- İlk kez kürsüye gittiğimde konuşmama izin vermediler, mikrofonu kapattılar. İkinci kez olarak tekrardan çıktım, tekrardan mikrofonu kapattılar fakat o arada sesimi yükselterek insanlara bunu anlatmaya çalıştım meslektaşlarıma ve saçlarımı kestim.
- Üçüncü kez olarak sayın Elif Görgülü kendi süresinden bana bir vakit tanımak istedi ve bana bir bildiri gönderdi. ‘Ben senin arkandayım, senin sözünü kesmemeleri gerekiyordu. Ben kendi süremden sana süre tanıyorum’ dedi ve beni çağrı etti.
- Kürsüye gitmeme karşın izin vermedi divan. Bunu oysa bu Elif Hanım’ın süresi ve onu kullanımı onun yetkisinde olan bir şeydir. Buna karşın Elif Hanım’a da bu hakkı tanımadılar.
- Ben orada yeniden konuşmaya çalışırken ki başka hanım avukatlarımız, hanım hakları mevzusunda devamlı çalışan, tanıdığım, bildiğim insanoğlu vardı orada. Orada destek vermesine karşın oylamaya sunulmasını istememelerine karşın divan oldukca keskin bir halde Elif Hanım’a da bu hakkı vermedi.
- Ve benim gene mikrofonumun sesini kapattılar ve tekrardan benim konuşmam engellendi. Ve ‘Sonunda da size söz vereceğiz, biz sizi sıraya koyduk’ dediler. Ben şimdi sıramı temenni ediyorum. Dördüncü kez olarak kürsüye tekrardan çıkacağım.
- Bakayım bu sıra ne vakit geliyor? Babana iyi mi bir sıra tanıyacaklar. Ben konuşmamı yapacağım bir dakikayı geçmeyecek bir konuşma ve saçımı kesmek o denli. Yalnızca İranlı hanım kardeşlerime, ‘Ben sizi duyuyorum, sizi görüyorum ve sizin yanınızdayım’ demek için.
- Bunu tüm dünya bayanları şu anda yapıyor. Parlamenterler yapıyor. Ses sanatçıları yapıyor. Türkiye’de de yapılmış oldu. Üç gün ilkin bir güzellik yarışmasında o gencecik kızlar marş haline gelen bir müzik var şu an şarkı var onun eşliğinde saçlarını kestiler. Ve oldukca garip ki oradaki divan bunlara izin verdi. Fakat İstanbul Barosu benzer biçimde bir divan buna izin vermedi.
“MAHSA İLK ÖLDÜRÜLEN KADIN DEĞİLDİ”
Avukat Şerare Erfan, hemen sonra kürsüden okumak istediği sadece bir türlü izin verilmemiş bildiriyi okudu:
- Mahsa Jîna Amini 36 gün ilkin baş örtüsünden saçı görünmüş olduğu için devrim muhafızları tarafınca gözaltına alındı ve gözaltındayken dövülerek öldürüldü. Mahsa ilk öldürülen hanım değildi, fakat bardağı taşıran son damla ve devrim için kıvılcım oldu. 36 gündür İranlı hanımefendiler, gasp edilen hak ve özgürlükleri için sokakta ön saflarda savaşım ediyorlar. Eylemleri devrime dönüştü ve bu haklı mücadelelerinde öldürülüyorlar. Dünya bayanları, İranlı kadınlarının yanında olduklarını göstermek için saçlarını kesiyorlar. Ben de İranlı kardeşlerime ‘Sizi görüyorum, sizi duyuyorum ve yanınızdayım’ demek için saçlarımı kesiyorum. Ihmal etmeyin dünyayı hanımefendiler kurtaracak.”
Yoruma kapalı.