Rize’deki Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan ÇAYKUR işçileri, “Mevsimlik yaşamak istemiyoruz” çarpıcı söz attı.
İşçiler, AKP il ve ilçe örgütleri ile Öz Besin-İş Sendikası temsilcilerinin mitingde PKK propagandası yapılacağı, bundan dolayı mitinge katılanların kadro almayacağı yönünde mesajlar atarak işçileri korkuttuklarını öne sürdü.
“MEVSİMLİK YAŞAMAK İSTEMİYORUZ”
Mitingde ilk konuşmayı Besin-İş Sendikası Rize Bölge Başkanı Ramazan Sarıoğlu yaptı. Sarıoğlu, “Biz, ÇAYKUR’da çalışan mevsimlik işçilerin kadro alması için senelerdir savaşım verdik. ÇAYKUR’da kadro talebimiz karşılanana kadar meydanları bırakmayacağız. ÇAYKUR’da çalışan işçilerin, mevsimlik yaşamak ne kaderidir ne hakkıdır. Mevsimlik yaşamak istemiyoruz” dedi.
“KADRO HAKKINI BİR AN ÖNCE VERİN”
DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Besin-İş Sendikası Genel Başkanı Seyit Aslan da şöyleki konuştu:
“Mevsimlik işçi arkadaşlarımızın bir talebi var, diyorlar ki ‘Biz 12 ay süresince kira ödüyoruz. 12 ay süresince elektrik, su, naturel gaz faturaları ödüyoruz. 12 ay süresince markete, bakkala, manava gidiyoruz. Evlatlarımızın eğitim giderleri var, sıhhat giderleri var. Bizim 6 ay çalışıp 12 ay geçirmemiz mümkün değil ve bizim bu kadro talebimizin yerine gelmesini istiyoruz’ diye talepleri var. Şimdi buradan bir kez daha duymayanlara, işitmeyenlere, görmeyenlere sesleniyorum; ÇAYKUR işçilerinin analarının ak sütü şeklinde helal olan kadro hakkını bir an ilkin verin. Türkiye’de uzun senelerdir taşeronlaştırma, alt işverenlik ve mevsimlik emek harcama oldukça yaygın bildiğiniz gibi. Bundan ilkin kanun hükmünde kararname ile kamu kurumlarındaki bazı arkadaşlarımız ekibe alındı fakat bugün halen Türkiye’de ÇAYKUR da dahil olmak suretiyle ekibe alınmayı bekleyen 500-600 bine yakın işçi arkadaşımız var.
“KENDİLERİ 12 AY BOYUNCA HER TÜRLÜ ŞATAFAT VE LÜKS İÇİNDE YAŞIYORLAR”
Ne vakit işçi arkadaşlarımız kadro talebiyle sokağa çıksa, savaşım etmeye kalksa derhal bizleri provokatörlükle suçluyorlar. Bundan ortalama 10 gün ilkin işçi arkadaşlarımız, üyesi oldukları sendikanın kapısına kadro talebiyle gitti. Dediler ki ‘Burada işçiler provokatörlük yaparak ÇAYKUR’u karıştırıyorlar’. Doğal kendilerinin tuzu kuru, kendileri 12 ay süresince maaş alıyorlar. Kendileri 12 ay süresince her türlü şatafat ve lüks içinde yaşıyorlar. Fakat söz mevzusu mevsimlik işçilerin emek harcama koşullarına gelinci de işçi arkadaşlarımızı provokatörlükle, ÇAYKUR’u karıştırmakla suçlamaktan da geri kalmıyorlar.
“ÇAYKUR İŞÇİSİ KADRO ALMADAN, GÜVENCELİ ÇALIŞMADAN BU MÜCADELEMİZ ASLA VE ASLA BİTMEYECEK”
Buradan diyoruz ki işçi arkadaşlarımızın kadro davası haklıdır, meşrudur, yerindedir. Sendika olarak; Rize’deki demokrasi güçleri, emekten yana insanoğlu, siyasal partiler olarak, ÇAYKUR’da kadro verilene kadar bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Asla durmayacağız, bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Bunun da bu şekilde bilinmesini istiyoruz. Şu ana kadar iktidar partisinden bizlere gelen, bizlere söylenen, ‘ÇAYKUR işçilerini ekibe alacağız’ diyen bir yaklaşım olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı buralı, Dirimsel Yazıcı buralı, buradaki insanların sorunlarını çözmek onların da görevidir. Bundan dolayı diyoruz ki ÇAYKUR işçisi kadro almadan, güvenceli emek vermeden bu mücadelemiz asla ve asla bitmeyecek.”
“BUGÜN OLMASA BİLE YARIN ÇAYKUR İŞÇİLERİNİN KADRO SORUNU ÇÖZÜLECEK”
ÇAYKUR işçilerine destek veren CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ise şöyleki konuştu:
“Bugün olmasa bile yarın ÇAYKUR işçilerinin kadro problemi çözülecek. Fakat emin olun ki bu kadro probleminin çözülmesi de bugün buraya gelen, buraya gelememiş olsa bile devamlı bizleri arayıp informasyon veren, taleplerde bulunan ÇAYKUR’un kıymetli işçilerinin yardımıyla olacaktır. Savaşım etmeden hiçbir şeyi kazanma şansımız yoktur.
“SARAYI ÜÇ AY KAPATIRSANIZ 9 BİN 300 TANE ÇAYKUR’UN MEVSİMLİK İŞÇİSİNE KADRO VERİRSİNİZ”
Biz, ortalama olarak 15 günden beri Rize’nin ilçelerinde devamlı basın açıklaması yapıyoruz ve 3 mevzuyu dile getirdik. ÇAYKUR’un mevsimlik işçilerine kadro verilsin; üreticiyi mağdur edecek, ÇAYKUR’u yok edecek, çay tarımını yok edecek, ÇAYKUR’u Varlık Fonu’ndan çıkarmayacak olan Çay Kanunu’na karşı olan tepkilerimizi dile getirmek için devamlı açıklamalar yaptık. ÇAYKUR’da çalışan işçilerin altı ay çalışıp altı al açlığa mahkum edilmeleri kabul edilemez. Sizler altı ay çalışıyorsunuz fakat öteki ikinci altı ayda emek harcama hakkınız yok. Başka hiçbir yere gidip çalışamıyorsunuz. Dünyanın neresinde bu şekilde bir uygulama görülmüş? Biz bu tarz şeyleri talep ettiğimiz vakit ‘Deposu nereden bulacaksınız’ diyorlar. Biz, sekiz ilçede de aynı şeyi söyledik. Sarayın günlük harcaması 10 milyon, aylık harcaması 300 milyon. Sarayı üç ay kapatırsanız 9 bin 300 tane ÇAYKUR’un mevsimlik işçisine kadro verirsiniz. Oldukca fazla sağa sola gitmeye, sağı solu örnek vermeye gerek yok. 12 ay aş ve iş, her insanın en temel hakkıdır.”
“YÜZDE 80’İMİZ İCRALIK ŞU ANDA”
Bir ÇAYKUR işçisi, “ÇAYKUR’da çalışan tüm dostlarım, araştırıp sorsunlar, yüzde 80’imiz icralık şu anda. Altı ay çalışıp sadece kredi kartlarımızı yatırıyoruz, ondan sonraki altı ay ne olacak? Altı ay da aç kalıyor bu insanoğlu. Bir araştırsınlar, sorsunlar bakalım yalan mı, doğru mu? Her insanın burada muhasebesi var, tüm fabrikaların muhasebecisi var, araştırsın baksınlar. Yüzde 80’i icralık ve icralık olma durumunda. Iyi mi aç değiliz, bunu bana anlatır mısın” dedi.
“BİZİM ELİMİZ AYAĞIMIZ ÇAYKUR”
Başka bir işçi ise “Biz, ÇAYKUR’a, altı aylık sözleşmeyle çalışmak için girdik. Fakat geri kalan altı ayda maalesef ki çalışamıyoruz. Ve çalışamadığımız için de kendi gereksinimlerimizi karşılayamıyoruz. Bundan dolayı devletimizden ve yetkili mecralardan istediğimiz tek şey, bizlere haiz çıkması, bizlerin 12 ay süresince hakkaten emek harcaması ve yiyecek yiyebilmesi. Biz, hakkaten yiyecek yiyemiyoruz. Biz, öteki kurumlara gore çalışamıyoruz bile. Bizim elimiz ayağımız ÇAYKUR. ÇAYKUR’dan istediğimiz tek şey, 12 ay süresince bilfiil çalışabilmemiz” diye konuştu.
“HİÇ KİMSE BURADAN AKP’DEN MİLLETVEKİLİ BEKLEMESİN”
Bir öteki işçi de “Ben, ÇAYKUR çalışanıyım ve kadro isterim. Hakkaten idame zor bu zamanda. Eğer bizlere kadro vermezse bu yıl buradan üç milletvekili çıkmayacak güvence, net. Ben, ÇAYKUR çalışanıyım bunun adını veriyorum. Asla kimse buradan AKP’den milletvekili beklemesin, kusura bakmasın. Eğer sen ekmeğinin ardında koşuyorsan ikimiz de ekmeğimizin peşine koşuyoruz. Üç milletvekili istiyorsan ya bizlere kadro ya oradan aşağıya in” dedi.
“BU İNSANLAR ARTIK KİMSEYE KANMIYOR ÖZ GIDA, PALAVRALARIN BİTTİ”
Başka bir ÇAYKUR çalışanı da şunları söylemiş oldu:
“Bugün yanımızda olması ihtiyaç duyulan sendika, ÇAYKUR’da bu insanların hakkını aybaşı cebine koyan o sarı sendika dediğimiz Öz Besin-İş Sendikası’dır. Onların yöneticileri nerededir? Hak-İş nerededir? Çıkıp meydanlarda yalandan kamuoyuna konuşmaları, bu insanları aldatmaları artık yetti. Bu insanoğlu artık hiç kimseye kanmıyor Öz Besin, palavraların bitti. Sen gelirken ne sözü verdin bu insanlara? ‘Günlüğün yarısı, o da netten.’ Şimdi ne yapıyorsun? Bir günlüğün brütünden alıyorsun. Benim maaşımdan 550 lira ödenti alıyorsun, yazık günah değil mi? Sen neredesin şu anda?”
“BAŞKA YERDE ‘SENİ İŞE ALAMAYIZ’ DİYORLAR”
Engelli bulunduğunu ve ÇAYKUR’da çalıştığını belirten bir işçi, “Ben, engelli olarak işe girdim ÇAYKUR Aşıklar Çay Fabrikası’nda. Altı ay çalışıyorum, altı ay sonrasında ben engelli halimle hangi kuruma nereye gideceğim? Engelli olarak niye hiçbir yere giremiyoruz? Engelli ve ÇAYKUR’da çalışıyor olarak gözüktüğüm için başka yerde ‘Seni işe alamayız’ diyorlar. Peki altı ay sonrasında ne yiyip ne içeceğim? Neyle geçineceğim ben? Sizin keyfiniz yerinde, alıyorsunuz maaşı 12 ay, oturuyorsunuz yerinizde. Peki ÇAYKUR’da çalışan altı aylık işçi neyle geçinecek? Kiraya mı versin, doğalgaza mı, suya mı, faturaya mı, yiyeceğe mi? Neye versin?” dedi.
Yoruma kapalı.