Beyoğlu’nda bulunan İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 Pazar günü bombalı bir terör saldırısı gerçekleşmiş, vakada 2’si çocuk 6 şahıs yaşamını yitirirken 81 şahıs de yaralanmıştı.
Vakaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, bombayı beton saksı kenarına yerleştirdiği iddia edilen şüpheli Ahlam Albashir, saklandığı evde yakalanarak gözaltına alınmıştı. Terör saldırısıyla bağlantılı olduğu sebebi öne sürülerek gözaltına alınan 51 şüpheliden 2’si emniyetten özgür bırakılmıştı. Aralarında Albashir’in yanı sıra eylemin lojistik boyutunda kilit rol oynadığı iddia edilen Ammar Jarkas ile Ahmed Jarkas’ın ve Albashir’i Bölme’e götürmüş olduğu öne sürülen Yasir El Korali’nin de bulunmuş olduğu 49 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlanmış, zanlılar sıhhat kontrolünün arkasından Çağlayan’da bulunan İstanbul Hakkaniyet Sarayı’na sevk edilmişti.
ALBASHİR’İN DE ARALARINDA BULUNDUĞU 17 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen 49 şüpheliden Albashir’in de aralarında bulunmuş olduğu 17 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 3 şüpheli ise adli denetim şartıyla özgür bırakılmıştı. Öte taraftan savcılıktan özgür bırakılan 29 kişinin ise sınırdışı edileceği öğrenilmişti.
SALDIRIYI ‘HACI’ KOD ADLI ŞÜPHELİNİN ORGANİZE ETTİĞİ KAYDEDİLDİ
İHA’da yer edinen habere gore, vakaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Barış Ceza Hakimliği’ne gönderilen sevk yazısının bilgileri ortaya çıktı.
Sevk yazısında, saldırıyı Suriye’deki YPG içindeki haber alma üst düzey sorumlusu olarak etkinlik gösteren ‘Hacı’ kod adlı şüphelinin organize etmiş olduğu, şüpheli Ahlam Albashir’in vakadan 1 gün sonrasında 03.00 sıralarında yakalandığı ve şüphelinin YPG üst düzey sorumluları tarafınca verilen yönerge üstüne İdlib’e gidip irtibatlanarak ‘Bilal’ kod adlı şüpheliyle beraber kaçakçılar vasıtasıyla sınırdan geçerek Türkiye’ye ortalama 4 ay ilkin giriş yapmış olduğu aktarıldı.
Şüphelilerin örgütsel yönerge alarak kendilerini bekleyen Esenler’de tekstil atölyesi işleten Ferhat Habeş ile Fatma Berkel’nin evine giderek yerleştiklerinin aktarıldığı sevk yazısında, işletmekte oldukları tekstil atölyesine taşınarak bir süre burada barındıkları, atölyede çalışmakta olan Bilal kod adlı Ahmet Haj Hasan ile bağlantı kurduğu, Ahlam Albashir’ın ise Ahmet Haj Hasan’ın gayri resmi eşi olan Rama Altaha ile ilişki kurduğu, belirli bir süre Ahmet Haj Hasan’ın evinde kalmış olduğu, sonrasında Ahmet Haj Hasan’ın gayri resmi eşi olan Rama Altaha’nın evine yerleştirdiği kaydedildi.
14 YAŞINDAKİ ŞÜPHELİYLE KEŞİF YAPTIKLARI AKTARILDI
Düzenlenen sevk yazısında, şüpheliler Ahlam ve Bilal’in atölyede kaldıkları sürede Rama’nın oğlu olan 14 yaşındaki A.E. ile bağlantı kurmuş oldukları, Ahlam Albashir’ın örgütsel yönerge üstüne patlamanın meydana geldiği Bölme’e yapmış olduğu ilk bulgu çalışmasına bu çocukla beraber ve onun vasıtasıyla ulaştıkları korsan taksicilik faaliyeti yürüten Yasir Alkoralı vasıtasıyla gittikleri açıklandı. Ahlam Albashir’in ilk keşiften belirli bir süre sonrasında korsan taksicilik icra eden Yasir Alkoralı’ya bizzat ulaşıp kontakt kurarak Bölme’e ikinci kez bulgu amaçlı gittiğinin aktarıldığı yazıda, Yasir Alkoralı’nın bu süre dahilinde Ahlam’ı bekleyip akabinde yine tekstil atölyesine bıraktığı da kaydedildi.
12 KASIM’DA PATLATACAKKEN VAZGEÇMİŞLER
Düzenlenen sevk yazısında 12 Kasım’da şüpheli Bilal ile Ahlam Albashir’in Bölme’e beraber gitmeye karar verdikleri, şüpheli Yasir ile bağlantı kurup sonrasında vazgeçerek ertesi gün olan 13 Kasım’a erteledikleri, bu durumun ise Yasir Alkoralı ile Ahlam’ın yaptıkları ileti yazışmalarından tespit edilmiş olduğu vurgulandı.
Son olarak 13 Kasım 2022’de şüpheliler Bilal ve Ahlam Albashir’in planlı faaliyetleri dahilinde tekstil atölyesinde bulunan ve patlamaya yol açan düzeneği çanta içine yerleştirerek Yasir Alkoralı’nın kullandığı vasıta ile Bölme’e doğru yola çıktıkları ve Bölme’e ulaştıklarında eylemci Ahlam Albashir’in bomba düzeneğinin bulunmuş olduğu çanta ve elindeki poşetlerle inerek olayın meydana geldiği alana ilerlediği, Bilal’in ise Yasir Alkoralı ile tekstil atölyesine geri döndüğü, olayın neticesinde Yasir’in kullandığı vasıta üstünden meydana getirilen vaka yeri araştırma işlemleri sonucu düzenlenen raporda ise vakada kullanılan TNT kalıntılarına vasıta içinde rastlanıldığı kaydedildi.
Barış Ceza Hakimliği’ne gönderilen sevk yazısının devamında, vaka yerine ulaşan Ahlam Albashir’in bomba düzeneğinin bulunmuş olduğu çantayı İstiklal Caddesi üstünde bulunan bir mağazanın önündeki bankın bitişiğine bıraktığı, bir süre burada bekleme halinde kalmış olduğu, sonrasında ‘Hacı’ kod adlı teşkilat sorumlusunun telefonla yönerge vermesi üstüne vaka yerinden koşarak uzaklaştığı sırada bomba düzeneğinin patlatıldığı kaydedildi.
Gönderilen sevk yazısında, Bilal’in, Suriye kırsalında bulunan teşkilat sorumlusunun talimatı ile hareket eden ve korsan taksicilik icra eden Ammar Jarkas adlı kişi ile kontakt kurup Ammar’ın sevk ve idaresindeki vasıta ile Edirne’ye hareket ettikleri, şüpheli Bilal’in Suriye kırsalında örgütsel etkinlik gösteren ‘Halil’ kod adlı üst düzey görevli ile bağlantı halinde bulunan ‘Hamza’ kod adlı Hüseyin Güneş’e teslim edilmiş olduğu de aktarıldı.
Sevk yazısında ifadesine yer verilen Albashir, “Ben atılı suçlama ile ilgili emniyette ve savcılıkta alınan ifadelerimi mahkemenizde müdafa olarak aynen yine ediyorum. Atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum, özgür bırakılmamı talep ediyorum’’ söylediği açıklandı.
“ONUN FOTOĞRAFINI GÖRDÜĞÜMÜZDE POLİSE BİLDİRMEK İSTEDİK ANCAK BİZ BİLDİRMEDEN POLİS GELDİ”
Sevk yazısında yer edinen şüpheli Ammar Jarkas’ın ifadesinde, “Bilal adlı kişiyi tanımam. Ben korsan taksicilik yaparım, Halil Menci onu taşımamı istedi, Halil Menci Suriye’de Kamışlı’da oturuyor. Ben hiçbir şey bilmeden bir tek onu taşımam söylendi. Yakalandığım yerde komşumuzun evidir. Biz sonradan o evdeyken onun fotoğrafını gördüğümüzde polise bildirmek istedik sadece biz bildirmeden polis geldi’’ söylediği aktarıldı.
“BU KADININ BUNLARI YAPACAĞINI BİLSEYDİM, BU KADINI ARABAMA ALIP ONU GÖTÜRMEZDİM”
Şüpheli Ahmed Carkes’in ifadesinin bulunmuş olduğu sevk yazısında, “Ben korsan taksiciyim, arkadaşımın otomobilidir, benden istedi, bende onu istenilen yere götürdüm” söylediği aktarılırken, şüpheli Yasir Al Korali’nin ise ifadesinde, “Ortalama Türkiye’de 7 senedir yaşamaktayım, çocuklarım Türkiye’de dünyaya geldi ve burada yaşamaktadır, bu kadının bu tarz şeyleri yapacağını bilseydim, bu bayanı arabama alıp onu götürmezdim, Türkiye’yi kendi ülkem benzer biçimde görmekteyim” söylediği kaydedildi.
Yoruma kapalı.